9
Ocak 2013’de Avrupan’ın göbeğinde, Paris’te bir katliam gerçekleşti. Üç Kürt
kadın militanı, Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez şehit düştüler. Bu
katliamın üzerinden yaklaşık 3 yıl geçecek halen bir mahkeme duruşması yapılmış
değildir. Ömer Güney isminde biri içeri alınmış, fakat halen mahkeme bu kişinin
ifadesini almış değildir. Duyduğumuza göre savcının yaptığı soruşturma
kapsamında bu kişi halen katliamı yaptığını kabul etmemiştir.
Paris
katliamı ile ilgili ortalıkta çok şey konuşulmaktadır, özel ve kurumsal
dedikodular oldukça geniş bir şekilde yayılmaktadır. Ne var ki 3 yıl aradan
geçmesine rağmen Fransız Resmi Makamları kamuoyunu tatmin edecek hiç bir
açıklama yapmış değiller. Dolayısıyla Paris katliamı kalın sis perdesini sır
gibi korumaktadır.
Edindiğim
bilgilere göre Paris katliamından
sorumlu savcı dosyayı kapatmış, mahkemeye havale etmiştir. Normal olarak
savcı tarafından soruşturması biten bir dosyanın duruşması kısa bir süre
içinde, ya yapılmalı, ya da tarihi netleştirilmelidir. Ancak sözkonusu Paris
katliamı olup, kurbanları da Kürt olunca teamüller değişiyor. Savcı 2.5 yılda ancak tamamladığı soruşturmayı kim
bilir mahkeme heyeti ne zaman duruşma tarihini bellirleyip kamuoyuna deklare edecek.
İlginç olan yanlardan biri de şudur ; Şehit ailelerinin avukatları da
sakat yürüyen bu gidişattan çok rahatsız değiller. Böylesine kamuoyuna malolmuş
bir davaya bakan avukatların çok duyarlı ve gerekeni zamanında yapmaları
gerekmez mi ? Bu konuda bize yansıyan değişik bir durum sözkonusu
değildir.
Paris
katliamı sanığı kim olursa olsun arkasında devlet ve hatta devletlerin olduğu bir gerçektir. Hal böyle olunca
üzerinden yaklaşık 3 yıl geçmesine rağmen, ki başından beri sanık olarak
içeride tutulan biri sözkonusudur, henüz bir mahkeme duruşması yapılmamış
olması ciddi bir şüphe uyandırmaktadır. Savcının soruşturmayı bittirmiş olması
bir gelişme gibi görülebilir, fakat biten bir soruşturmanın kamuoyuyla
paylaşılması gerçekleşmeden bu konuda pozitif bir düşünceye sahip olmamak
gerekir.
Bundan
sonra ne olacak ? Öyle zanediyorum ki, şimdiye kadar yaşanan
ciddi aksaklıkları da dikkate alarak, mahkeme heyeti bir süre daha bekleyecek, duruşma
tarihini yakın bir zmana denk getirerek açıklayacak ve mahkemeyi oldu-bittiye
getirecek. Kamuoyuna malolmuş bu davanın duruşmalarına ilgi büyük olacağını
bilen fransız yetkilileri, geniş katılımın olmaması için böyle bir yöntem
kulanabilirler diye düşünüyorum. Bu nedenle dava avukatları ve ilgili Kürt kurumları
çok duyarlı olmak zorundadırlar.
Ahmet DERE /
29.06.2015