5 Temmuz 2015 Pazar

Paris Katliamı Unuturulmak mı İsteniyor ?



9 Ocak 2013’de Avrupan’ın göbeğinde, Paris’te bir katliam gerçekleşti. Üç Kürt kadın militanı, Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez şehit düştüler. Bu katliamın üzerinden yaklaşık 3 yıl geçecek halen bir mahkeme duruşması yapılmış değildir. Ömer Güney isminde biri içeri alınmış, fakat halen mahkeme bu kişinin ifadesini almış değildir. Duyduğumuza göre savcının yaptığı soruşturma kapsamında bu kişi halen katliamı yaptığını kabul etmemiştir.

Paris katliamı ile ilgili ortalıkta çok şey konuşulmaktadır, özel ve kurumsal dedikodular oldukça geniş bir şekilde yayılmaktadır. Ne var ki 3 yıl aradan geçmesine rağmen Fransız Resmi Makamları kamuoyunu tatmin edecek hiç bir açıklama yapmış değiller. Dolayısıyla Paris katliamı kalın sis perdesini sır gibi korumaktadır.

Edindiğim bilgilere göre Paris katliamından  sorumlu savcı dosyayı kapatmış, mahkemeye havale etmiştir. Normal olarak savcı tarafından soruşturması biten bir dosyanın duruşması kısa bir süre içinde, ya yapılmalı, ya da tarihi netleştirilmelidir. Ancak sözkonusu Paris katliamı olup, kurbanları da Kürt olunca teamüller değişiyor. Savcı  2.5 yılda ancak tamamladığı soruşturmayı kim bilir mahkeme heyeti ne zaman duruşma tarihini bellirleyip kamuoyuna deklare edecek. İlginç olan yanlardan biri de şudur ; Şehit ailelerinin avukatları da sakat yürüyen bu gidişattan çok rahatsız değiller. Böylesine kamuoyuna malolmuş bir davaya bakan avukatların çok duyarlı ve gerekeni zamanında yapmaları gerekmez mi ? Bu konuda bize yansıyan değişik bir durum sözkonusu değildir.

Paris katliamı sanığı kim olursa olsun arkasında devlet ve hatta devletlerin  olduğu bir gerçektir. Hal böyle olunca üzerinden yaklaşık 3 yıl geçmesine rağmen, ki başından beri sanık olarak içeride tutulan biri sözkonusudur, henüz bir mahkeme duruşması yapılmamış olması ciddi bir şüphe uyandırmaktadır. Savcının soruşturmayı bittirmiş olması bir gelişme gibi görülebilir, fakat biten bir soruşturmanın kamuoyuyla paylaşılması gerçekleşmeden bu konuda pozitif bir düşünceye sahip olmamak gerekir.

Bundan sonra ne olacak ? Öyle zanediyorum ki, şimdiye kadar yaşanan ciddi aksaklıkları da dikkate alarak, mahkeme heyeti bir süre daha bekleyecek, duruşma tarihini yakın bir zmana denk getirerek açıklayacak ve mahkemeyi oldu-bittiye getirecek. Kamuoyuna malolmuş bu davanın duruşmalarına ilgi büyük olacağını bilen fransız yetkilileri, geniş katılımın olmaması için böyle bir yöntem kulanabilirler diye düşünüyorum. Bu nedenle dava avukatları ve ilgili Kürt kurumları çok duyarlı olmak zorundadırlar.

Ahmet DERE  /  29.06.2015