29 Ağustos 2017 Salı

Küçük Türkiye, büyük Türkiye

Çeşitli sebeplerden ötürü Türkiye’yi terkedip yurtdışında yaşayan Türkiyelilerin sayısı yüzbinleri aşıyor. Geçen yıl 15 Temmuz'dan sonra yaşananlarla birlikte hesaplanırsa giderek yurtdışında küçük bir Türkiye oluşacak. Sözkonusu bu küçük Türkiye büyük Türkiye´ye karşı ciddi bir muhalif güç olacaktır. Dolayısıyla türk dış politikası ve onun aktörleri olan diplomatları daha fazla zorlanacaklar.


AKP bir dönem siyasi manevra yaparak yurtdışında yaşayan ve Türkiye´ye dönmeleri sakıncalı olan bazı Kürt ve Türkleri geri götürdü. Gidenlerin bir kısmı tekrar geri Avrupa’ya döndüler, bir kısmı da çok az zamanını Türkiye´de geçiriyor. Özellikle Türkiye´ye geri dönen Kürtlerin büyük çoğunluğu tekrar Avrupa´ya geldi. Onlardan bir kısmı Türkiye aleyhine birşey yapmazken, bir kısmı da daha önce yaptıklarını devam ediyorlar.


Küçük dediğim Türkiye yavaş yavaş "Büyük" dediğim Türkiye´den daha güçlü ses çıkarabiliyor. Avrupa Birliği’nin Türkiye´ye karşı takındığı tutumda yurtdışında oluşan bu gücün rolü büyüktür. Benzer bir durum Amerika ve dünyanın diğer bölgelerinde de gelişecektir.


Türkiye´nin anti-demokratik durumu bu sebeple de olsa gizlenemez. Dünyada hiç bir ülkeden bu kadar kişi vatandaşlıktan çıkarılmamış, kendi vatanından kopartılarak yaşamaya zorlanmamıştır. Bu hal ve vaziyet Türkiye´yi rahat bırakmaz elbette. Türkiye kökenli olup da dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşamak zorunda bırakılan insanların sesiz ve tepkisiz kalmalarını kimse bekleyemez.


Bundan birkaç yıl öncesine kadar yurtdışındaki Türkiye muhaliflerinin çoğu Kürtlerdi, fakat şimdi öyle değil, bu yapı giderek Kürt-Türk oluyor. Amaçları, öz talepleri aynı olmasa da muhalefet ettikleri güç aynıdır; Türk Devlet Zihniyeti.


Çözüm ne olabilir diye soracak olursanız cevap bir kelimedir; demokratikleşme. Yani Türkiye Türkiyelilerin olup zihniyetin demokratikleştirilmesi lazım. Bu AKP döneminde olabilir mi ? Zor da olsa, sancılı da olsa, eğer AKP isterse olabilir. Eğer AKP istemez ise o zaman bu süreç uzar ve çok kan ve gözyaşı akacak. İşte bunun için diyorum ki bugün elini kolunu salayarak Çeşme´ye tatile gidenler de artık geleceği düşünmeli, Türkiye yönetimini demokratikleşmeye davet etmeli, zorlamalıdırlar. Aksi halde, bırakalım Çeşme´ye tatile gitmeyi, akrabalarını ziyarete gitmek bile işkenceye dönüşecek.



Ahmet Gülabi DERE

29.08.2017



Not : Bu yazı Avantaj Post Dergisinin Eylül 2017 Sayısında yayınlanmıştır.