19 Haziran 2016 Pazar

Sağlıklı Düşünce, Doğru Siyaset ve Kürtler

Ortadoğu öyle bir bölgedir ki yönetim tarzı ve hakimiyeti salt orada yaşayan halkların arz ve taleplerine göre şekilenemiyor, başta ABD olmak üzere Avrupa, Rusya, Çin ve onlara yakın olan diğer güçlerin çıkarlarına uygun olarak şekileniyor. Sözkonusu bu dış güçlerin çıkarları sürekli bir değişkenlik içerisinde olduğu için Ortadoğuya yönelik siyasetlerinde de sık sık değişiklikler oluyor. Gerçekliğin bu olduğunu dikkate aldığımızda Ortadoğuda siyasi aktör olmaya çalışan güçlerin çok sağlıklı düşünme ve doğru siyaset yapma yeteneğine sahip olmaları önem arz ediyor. Bu noktada en önemli vazife de şüphesiz Kürtlerin üzerine düşüyor.

Neden Kürtler ?

Mevcut durumda Ortadoğu Kurtlar Sofrasında en az imkanlara sahip olan Kürtlerdir. Henüz dünyada tanınan ve hatta dünyaya duyurdukları bir devletleri bile olmayan Kürtler uluslararası bir savaşın merkezinde yer alıyorlar. Bu bölgede gücüne güç katmak isteyen büyük güçlerin bile üzerinde çıkar hesapları yaptıkları, kendi fenfaatlerini korumada umut bağladıkları temel güç yine Kürtlerdir. Yüzyıllardır Kürtlerin ülkesini sömüren, onları yok sayan Iran ve Türkiye gibi devletlerin bile bu noktada üzerinde hesap yaptıkları yine Kürtlerdir. Bu gerçekliğe rağmen sözkonusu güçler halen olası bir Kürt Devleti ilanına karşı ortak bir gayeye sahiptirler ve o temelde de hareket ediyorlar. Bölge ile ilgili azıcık da olsa gelişmeleri takip edenlerin rahatlıkla görebildiği bir gerçekliktir bu.

Neden Kürtler sorusuna işte bu pencereden hareketle bakıp cevabını aramak lazım. En fazla üzerinde oyun oynanan eğer Kürtler ise o zaman en sağlıklı düşünmesi gereken ve bu temelde doğru siyaset üretip pratikte de gereğini yerine getirmesi lazım olan Kürtlerdir.

Pekiyi durumumuz nedir ?

Ne yazık ki durumumuz paramparça bir vaziyette. Genel olarak ne tam anlamıyla sağlıklı düşünebiliyoruz ne de doğru siyaset üretebiliyoruz. Her parçada ve her parçada da her parti, örgüt ve kısmen söz sahibi olan çevrelerden farklı düşünceler sonucu güdülen çeşitli siyasetlerden ötürü ayrı ayrı sesler çıkıyor. Hal böyle olunca Kürdistan her mevsime göre ürün verebilen bir tarlaya dönüşüyor. Her güç buraya kendi çıkarlarına uygun olarak tohum atıyor ve ona göre de ürün bekliyor. Baktığımızda ABD’nin kendine göre çabası, Avrupa’nın, Rusya’nın ve hatta Çin’in keza öyle ayrı ayrı çabaları ve ona uygun olarak da beklentileri vardır. Işte bu duruma son vermemiz gerekiyor. Kürdistan’ı her gücün kendi tohumunu ektiği bir tarla olmaktan çıkarıp onu salt Kürdistanlıların tohumuna gebe kalabilecek ve ona uygun bir ürün verebilecek bir ülkeye dönüştürmeliyiz.

Nasıl olur ?

Sanırım Kürtler tarafından en fazla tartışılan ama bir türlü sonuca bağlanamayan konu budur ; Birlik ve Beraberlik. Çok tartıştığımız için Birlik ve Beraberlik kavramları oldukça klişelleşmiş, sıradanlaşmıştır. Oysa sağlıklı düşündüğümüzde bugün yaşadığımız sorunlarımızın önemli bir kısmına rahatlıkla çözüm üretebilecek dolayısıyla geleceğimize ışık tutabilecek yol Birlik ve Beraberlikten geçiyor. Bunun da yolu, yazının başlığında bellirtildiği gibi, Sağlıklı Düşünce ve Doğru Siyaset’ten geçtigini bilmeliyiz. Eğer biz Kürtler bu temelde yaklaşır üzerimize düşeni yapar isek :

1-Her kafadan çok farklı sesler çıkmaz, çıksa çıksa halkımızın çıkarına yarar sağlayacak düşünceler ortaya çıkar.

2-Dünyada ve Bölgede dost ve düşmanımzın kim olduğu daha rahat anlaşılacak.

3-Bir Kürt Devletinin ilan edilmesi zamanının gelip gelmediği tartışılmayacak.

4-« Bu parça veya bu bölge benimdir, burada ancak benim sözüm geçer » biçiminde geri ve tamamen halkımızın çıkarına ters yaklaşımlar olmayacak.

5-Sömürgeci güçlerin hizmetine girecek, onların ekmeğine yağ sürecek ve de onların ülkemizi daha fazla yağmalamalarına sebebiyet verecek hiçbir pratik sergilenmeyecek.

6-« Sesimi çıkarır elleştirirsem karşıt veya düşman ilan edileceğim » kaygısı hiç bir Kürt insanında yaşanmayacak.

7-En önemlisi de tüm Kürt Halkının benimseyeceği bir bayrağı ve ulusal sembolleri olacak, « Bu bayrak senindir, bu da Kürt halkınındır » biçiminde ilkel tartışmalar yaşanmayacak.

Liste daha çok çok uzatılabilir. Tek çare Birlik ve Beraberlik olduğunda hepimiz hemfikiriz ancak bundan önce Sağlıklı Düşünce ve Doğru Siyaset gerekiyor. Halihazırda halk olarak bu durumdan oldukça uzağız, ancak ne kadar uzak da olsak bir umut ışığı da vardır.

Ahmet Gülabi DERE
18,06,2016