Neden Kürtler ?
Mevcut durumda Ortadoğu Kurtlar
Sofrasında en az imkanlara sahip olan Kürtlerdir. Henüz dünyada tanınan ve
hatta dünyaya duyurdukları bir devletleri bile olmayan Kürtler uluslararası bir
savaşın merkezinde yer alıyorlar. Bu bölgede gücüne güç katmak isteyen büyük güçlerin
bile üzerinde çıkar hesapları yaptıkları, kendi fenfaatlerini korumada umut bağladıkları
temel güç yine Kürtlerdir. Yüzyıllardır Kürtlerin ülkesini sömüren, onları yok
sayan Iran ve Türkiye gibi devletlerin bile bu noktada üzerinde hesap yaptıkları
yine Kürtlerdir. Bu gerçekliğe rağmen sözkonusu güçler halen olası bir Kürt
Devleti ilanına karşı ortak bir gayeye sahiptirler ve o temelde de hareket
ediyorlar. Bölge ile ilgili azıcık da olsa gelişmeleri takip edenlerin rahatlıkla
görebildiği bir gerçekliktir bu.
Neden Kürtler sorusuna işte
bu pencereden hareketle bakıp cevabını aramak lazım. En fazla üzerinde oyun
oynanan eğer Kürtler ise o zaman en sağlıklı düşünmesi gereken ve bu temelde doğru
siyaset üretip pratikte de gereğini yerine getirmesi lazım olan Kürtlerdir.
Pekiyi durumumuz nedir ?
Ne yazık ki durumumuz
paramparça bir vaziyette. Genel olarak ne tam anlamıyla sağlıklı düşünebiliyoruz
ne de doğru siyaset üretebiliyoruz. Her parçada ve her parçada da her parti, örgüt
ve kısmen söz sahibi olan çevrelerden farklı düşünceler sonucu güdülen çeşitli
siyasetlerden ötürü ayrı ayrı sesler çıkıyor. Hal böyle olunca Kürdistan her
mevsime göre ürün verebilen bir tarlaya dönüşüyor. Her güç buraya kendi çıkarlarına
uygun olarak tohum atıyor ve ona göre de ürün bekliyor. Baktığımızda ABD’nin
kendine göre çabası, Avrupa’nın, Rusya’nın ve hatta Çin’in keza öyle ayrı ayrı
çabaları ve ona uygun olarak da beklentileri vardır. Işte bu duruma son
vermemiz gerekiyor. Kürdistan’ı her gücün kendi tohumunu ektiği bir tarla
olmaktan çıkarıp onu salt Kürdistanlıların tohumuna gebe kalabilecek ve ona
uygun bir ürün verebilecek bir ülkeye dönüştürmeliyiz.
Nasıl olur ?
Sanırım Kürtler tarafından
en fazla tartışılan ama bir türlü sonuca bağlanamayan konu budur ; Birlik
ve Beraberlik. Çok tartıştığımız için Birlik ve Beraberlik kavramları oldukça
klişelleşmiş, sıradanlaşmıştır. Oysa sağlıklı düşündüğümüzde bugün yaşadığımız
sorunlarımızın önemli bir kısmına rahatlıkla çözüm üretebilecek dolayısıyla
geleceğimize ışık tutabilecek yol Birlik ve Beraberlikten geçiyor. Bunun da
yolu, yazının başlığında bellirtildiği gibi, Sağlıklı Düşünce ve Doğru
Siyaset’ten geçtigini bilmeliyiz. Eğer biz Kürtler bu temelde yaklaşır üzerimize
düşeni yapar isek :
1-Her kafadan çok farklı
sesler çıkmaz, çıksa çıksa halkımızın çıkarına yarar sağlayacak düşünceler
ortaya çıkar.
2-Dünyada ve Bölgede dost
ve düşmanımzın kim olduğu daha rahat anlaşılacak.
3-Bir Kürt Devletinin ilan
edilmesi zamanının gelip gelmediği tartışılmayacak.
4-« Bu parça veya bu
bölge benimdir, burada ancak benim sözüm geçer » biçiminde geri ve tamamen
halkımızın çıkarına ters yaklaşımlar olmayacak.
5-Sömürgeci güçlerin
hizmetine girecek, onların ekmeğine yağ sürecek ve de onların ülkemizi daha
fazla yağmalamalarına sebebiyet verecek hiçbir pratik sergilenmeyecek.
6-« Sesimi çıkarır
elleştirirsem karşıt veya düşman ilan edileceğim » kaygısı hiç bir Kürt
insanında yaşanmayacak.
7-En önemlisi de tüm Kürt
Halkının benimseyeceği bir bayrağı ve ulusal sembolleri olacak, « Bu
bayrak senindir, bu da Kürt halkınındır » biçiminde ilkel tartışmalar
yaşanmayacak.
Liste daha çok çok uzatılabilir.
Tek çare Birlik ve Beraberlik olduğunda hepimiz hemfikiriz ancak bundan önce Sağlıklı
Düşünce ve Doğru Siyaset gerekiyor. Halihazırda halk olarak bu durumdan oldukça
uzağız, ancak ne kadar uzak da olsak bir umut ışığı da vardır.
Ahmet Gülabi DERE
18,06,2016
18,06,2016