Çeşitli
sebeplerden ötürü Türkiye’yi terkedip yurtdışında yaşayan Türkiyelilerin sayısı
yüzbinleri aşıyor. Geçen yıl 15 Temmuz'dan sonra yaşananlarla birlikte
hesaplanırsa giderek yurtdışında küçük bir Türkiye oluşacak. Sözkonusu bu küçük
Türkiye büyük Türkiye´ye karşı ciddi bir muhalif güç olacaktır. Dolayısıyla
türk dış politikası ve onun aktörleri olan diplomatları daha fazla
zorlanacaklar.
AKP bir dönem
siyasi manevra yaparak yurtdışında yaşayan ve Türkiye´ye dönmeleri sakıncalı
olan bazı Kürt ve Türkleri geri götürdü. Gidenlerin bir kısmı tekrar geri
Avrupa’ya döndüler, bir kısmı da çok az zamanını Türkiye´de geçiriyor.
Özellikle Türkiye´ye geri dönen Kürtlerin büyük çoğunluğu tekrar Avrupa´ya geldi. Onlardan
bir kısmı Türkiye aleyhine birşey yapmazken, bir kısmı da daha önce
yaptıklarını devam ediyorlar.
Küçük dediğim
Türkiye yavaş yavaş "Büyük" dediğim Türkiye´den daha güçlü ses
çıkarabiliyor. Avrupa Birliği’nin Türkiye´ye karşı takındığı tutumda
yurtdışında oluşan bu gücün rolü büyüktür. Benzer bir durum Amerika ve dünyanın
diğer bölgelerinde de gelişecektir.
Türkiye´nin
anti-demokratik durumu bu sebeple de olsa gizlenemez. Dünyada hiç bir ülkeden
bu kadar kişi vatandaşlıktan çıkarılmamış, kendi vatanından kopartılarak yaşamaya
zorlanmamıştır. Bu hal ve vaziyet Türkiye´yi rahat bırakmaz elbette. Türkiye
kökenli olup da dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşamak zorunda bırakılan
insanların sesiz ve tepkisiz kalmalarını kimse bekleyemez.
Bundan birkaç
yıl öncesine kadar yurtdışındaki Türkiye muhaliflerinin çoğu Kürtlerdi, fakat
şimdi öyle değil, bu yapı giderek Kürt-Türk oluyor. Amaçları, öz talepleri aynı
olmasa da muhalefet ettikleri güç aynıdır; Türk Devlet Zihniyeti.
Çözüm ne
olabilir diye soracak olursanız cevap bir kelimedir; demokratikleşme. Yani Türkiye Türkiyelilerin olup zihniyetin
demokratikleştirilmesi lazım. Bu AKP döneminde olabilir mi ? Zor da olsa,
sancılı da olsa, eğer AKP isterse olabilir. Eğer AKP istemez ise o zaman bu
süreç uzar ve çok kan ve gözyaşı akacak. İşte bunun için diyorum ki bugün elini
kolunu salayarak Çeşme´ye tatile gidenler de artık geleceği düşünmeli, Türkiye
yönetimini demokratikleşmeye davet etmeli, zorlamalıdırlar. Aksi halde,
bırakalım Çeşme´ye tatile gitmeyi, akrabalarını ziyarete gitmek bile işkenceye
dönüşecek.
Ahmet Gülabi DERE
29.08.2017
Not : Bu yazı Avantaj Post Dergisinin
Eylül 2017 Sayısında yayınlanmıştır.