Daha önceki yazılarımda
da sık sık değindiğim Ulusal Konferans
konusu bu süreçte daha fazla tartışmayı gerektiriyor gibi bir hal almıştır.
Yıllardan beri
Kuzey’deki Kürt Özgürlük Hareketi (PKK, BDP ve onlara yakın kurumlar) Kürt
Ulusal Konferansı ile ilgili girişimlerde bulunmuştur. Bu konuda Kürdistan
Ulusal Kongresi de (KNK) birçok defa komitelerini görevlendirmiş, değişik kürt
çevreleriyle temas kurmuştur. Şimdiye kadar BDP ve KNK adına bizzat Güney Kürdistan’a
gidip Ulusal Konferans konusunda KDP ve
YNK ile görüşmeler yapan çok sayıda heyet olmuştur. Bugünlerde Güney’de bulunan
KNK heyetinin esas amacı da yine Ulusal Konferans ile ilgili olduğunu biliyorum.
Fakat bu sefer Ulusal Konferansın ‘yapılması’ için değil, daha ziyade
hazırlıkları yapılan Konferansa katılım amaçlı olduğunu düşünüyorum.
Ben KNK üyesi olduğum
dönemde birçok toplantıda Kürt Ulusal Konferansın gerekli olduğunu, ama bunun
yapılabilmesi için ise daha özverili olunması, iç ve dış siyasi konjonktürün
dikkate alınması gerektiğini belirtmişimdir. Özverili olunması gerektiği noktasından
kasıt ; herhangi bir örgüt, ulusal
düzeyde katılımın olması gereken bu çalışmayı kendi etkisinde göstermemeli, her
kurum ve örgütün eşit düzeyde çabasının sağlanması esas alınarak yapılacak bir
çalışma olduğunu unutmamalıyız.
Ne var ki ne BDP’nin
ne de KNK’nin bu konuda yaptıkları hiç bir çaba sonuç almamıştır, KDP ve YNK
ile yapılan görüşmeler nezaket icabı olmaktan öteye gitmemiştir. Zira hem KDP
ve hem de YNK sözkonusu çalışmaları kendi inisiyatifleri dışında ve dönemsel çıkarlarına
ters olarak görmüşlerdir.
Son aylarda bizzat
KDP ve YNK yetkilileri tarafından yapılan gayri resmi açıklamalardan yola çıkarsak,
yakın süreçte Hewler’de bir Kürt Ulusal Konferansı’nın toplanması sözkonusu
olabilir. Sürecin içinde olan ve gelişmeleri yakından takip eden biri olarak şunu
söyleyebilirim ; evet Hewler’de bir Kürt Ulusal Konferansı yapılabilir,
ama buna karşı da ciddi manada engel teşkil etmek isteyen iç ve dış güçlerùn de
olduğunu hesaba katmamız
gerekiyor. Türkiye ve İran böylesi bir çalışmaya karşı olduklarını,
engelleyemezler ise onu amacından uzaklaştırmaya çalışacaklarını biliyoruz.
Bir Ulusal
Konferans, herşeyden önce ilgili olan halkın her kesiminden kurum temsilcileri
ve ayrıca halkın belli kesimleri tarafından sevilen, takip edilen şahsiyetlerin
gönülü ve eşit haklarla katılım sağladıkları bir bileşimle gerçekleşebilir. Mümkün
olduğunca hiç bir kurum veya örgütün bu çalışmanın dışında tutulmaması
gerekiyor. Birkaç kurum veya örgütün katılmaması, veya onu protesto etmesi bir
eksiklik yaratabilir, yapılan çalışmanın üzerine gölge düşürebilir. Buna
müsaade edilmemelidir. Bu hasasiyet dikkate alındığında geniş halk tabanı olan
Kürt Örgütleri üzerine önemli sorumluluklar duşmektedir.
Bu dönemde tüm Kürtlerin
Ulusal bir Konferansa ve Ulusal bir Stratejiye ihtiyacı vardır. Dolayısıyla yapılan
çalışmaya her kesimden destek verilmeli, güçlendirilmelidir. Hiç bir örgüt bu ulusal
düzeydeki çalışmayı salt kendi çıkarları için değerlendirmemeli, bir bütün halkın
temel çıkarlarını esas alarak yaklaşmalıdır. Ancak ne yazık ki varolan Kürt Örgütleri
arasında bu şekilde davranan çok, ama çok az örgüt vardır. Başta KDP, YNK, PKK
ve BDP olmak üzere, hemen tüm Kürt Örgütleri bu konuda zayıftır. Dolayısıyla
yapılacak olan « Kürt Ulusal Konferansı » çalışmalarının çok iyi
olabileceğini, çok iyi geçeceğini söyleyemem. Buna rağmen Ulusal Konferans için
başlatılmış olan hazırlıkların devam etmesi ve Konferansın gerçeklesmesi
gerekmektedir diyorum ve destekliyorum. İlk Konferans çok iyi olmazsa da, daha
iyisini yapabilmek için zemin olacağına inanıyorum.
Bu konuda özellikle
BDP’nin önemli bir rol oynayabileceğini düşünuyorum. Konferansın hazırlık çalışmaları
ile ilgili yapılan değişik açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla, KDP ve YNK
çevreleri PKK’nin Konferansa güçlü bir katılım sağlamasını istememektedirler. Bana
göre bu konuda PKK’nin özverili, BDP’nin ise çok duyarlı ve politik davranması önem
arzetmektedir. Zira hiç bir zaman olmadığı kadar Kürt Ulusal Konferansı
konusunda bir zemin oluşmuş durumda. Bazı konularda taviz verme pahasına da
olsa, bu yıl birinci Kürt Ulusal Konferansı’nın yapılması lazım. Halkımızın da
dostlarımızın da bu konuda beklentileri vardır.
Ahmet DERE / 10.05.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder