Bugün NEWROZ,
diğer anlamıyla Roja Nû, yani özgürlüğe adım atılan Yeni Gün. Bunu bizim atalarımız
olan MED’ler söylemiştir, günümüze kadar, çağdan çağa uygun olarak gelişip,
sadece Kürtler tarafından değil, aynı zamanda Ortadoğu ve Orta Asya’daki diğer
halklar tarafından da kutlanmaktadır.
Newroz’un
anlamı Kürtlerin önemli bir bölümü tarafından direnmek, direnerek yaşamak ve ancak o şekilde kurtlar sofrası olan
Ortadoğu’da ayakta durabilmek olarak bilinmektedir. Kürt Halkı Newroz’a gerçek
anlamıyla sahip çıktığı ve ona uygun olarak davrandığı için Kürdistan’da Newroz
Kutsal Bir Bayram olarak görülmektedir. Bazı halklar gibi Kürtler Newroz’da ateşte
demiri döverek kutlamıyor, Newroz’a yakışan bir şekilde özgürlük havasında karşılıyor.
Sadece Kürdistan ve Ortadoğu’da değil, Kürtlerin yaşadığı her alanda Newroz özgürlüktür.
1980’lerde Türkiye
ve Kürdistan’daki zifiri karanlıklarda Newroz birkaç tane kibrit çöpü ile
direnişin ışığı olmuştur. O ışık enerjisini hiç eksiltmeden alevlenerek günümüze
kadar Halkımıza direnişin yolunu göstermiştir. Çoğumuzun yakından bildiğimiz
direniş destanları bu ışığın aydınlattığı yolda gıdasını almıştır. Son olarak
yaşanan Sur, Cizre, Hezex, Şirnex, Varto, Nusaybin ve diğer direnişler de bu
halkanın birer parçalarıdır.
Bugün Newroz
Bayramı Kutlanıyor. Sadece Kürdistan’da değil, aynı zamanda Türkiye’de de yüzbinlerce
insan Newroz’u kutlamak için alanlara çıkıyor. Bu satırları okuyacağınız zaman
belki de onlarca ve hatta daha fazla alanlarda Türk Devletinin sözde güvenlik güçleri
müdahalede bulunarak Newroz coşkusunu engelemek istemiştir. Aynı senaryo TC
tarihi boyunca her yıl tekrarlanmıştır. Ancak hiçbir zaman devletin bu şiddeti
Newroz’a daha fazla sahip çıkışı engeleyememiştir, engeleyemez de.
Bu satırları
yazdığım sırada haber ajanslarının geçtikleri haberlerde Türkiye ve Kürdistan’da
birçok yerde Newroz şenlikleri yasaklanmış durumda. Halkını iyi tanıyan biri
olarak şunu çok iyi biliyorum ki 21 Mart sabahı AKP-Devletin yasak koyduğu
alanlarda da insanlarımız Newroz’un ruhuna uygun olarak alanlara inecektir. Ki
Newroz direnmek olduğuna göre onu kutlamak için de en makbul bir yöntem ile direnmek
lazım. Yani bazı alanlarda şenliklerin yasaklanmış olması pek birşeyi değiştirmez,
değiştirmemelidir.
Uzun yıllardır
Kürdistan’dan uzakta yaşıyorum, daha doğrusu uzakta yaşamak durumunda bırakılmış
biriyim. Ülke özlemi her zaman oluyor olmasına ancak en fazla Newroz günü ülkemden
uzakta yaşamanın ne kadar zor olduğunu hisediyorum. Kürdistan’daki Newroz
alanlarına akın eden onbinlerce insan arasında olma arzusu bende hep canlı
duruyor. Günün birinde bu arzumun yerine geleceğine inancım tamdır.
Newroz aynı
zamanda özgürlük olduğu için ona yakışan mücadele ruhu da her tür gayri özgürlükçü
ve gayri demokratik güçlere karşı direnişin- ki direniş salt bir mücadele yöntemiyle
geliştirilmiyor, her alan direniş alanı, her mücadele yöntemi direniş ruhu ile
olabilir- yükseltilmesi hepimizin görevidir. Hangi alanda olursak olalım, ister örgütsel bir güç ile isterse de
bireysel tarzda bu görevi yerine getirmek mümkündür.
Bugün Newroz Bayramıdır,
herkese kutlu olsun.
Ahmet
Gülabi DERE / 21.03.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder