Geçen
hafta HDP’den bir heyet Güney Kürdistan’a giderek ‘Ulusal Birlik’ amacıyla
temaslarda bulundu. Takip ettiğimiz kadarıyla, başta KDP olmak üzere Güney’deki
birçok siyasi parti yetkilileriyle görüşülmüş. Yapılan
temaslarda nelerin konuşulduğu pek önemli değil, önemli olan ne gibi bir
sonucun alındığıdır, o da şimdilik bilinemez, atılacak olan adımlardan ancak
anlarız.
Ulusumuzun
temel sorunu olan Birliğin kurulması için yapılan her çalışma, eğer samimiyetle
yapılıyorsa, kutsal derecededir. Ben ve benim gibi düşünenler elbette bu tür
çabaları önemser, değer biçeriz. Kim tarafından atılırsa atılsın, benzer adımlar
desteklenmelidir diye düşünüyorum.
Biliniyor
ki Kürt Ulusal Birliği için şimdiye dek çok defa çeşitli çalışmalar başlatılmış,
bunun için belli bazı kurumlaşmalara bile gidilmiştir. Ben kendim de yıllarca üyesi
olduğum ve halen kurumsal varlığını bir şekilde sürdürmeye çalışan KNK de
bunlardan biridir. Yine HDP’nin de daha önce aynı amaçlı çalışmaları olmuş,
bunun için Güney Kürdistan’a çok sayıda heyetler gönderdiğini de biliyoruz. Sözkonusu
heyetler Güney’de hem KDP, hem de diğer örgüt ve partilerle de görüşülüp ‘bazı’
noktalarda ortak fikirlere de ulaşıldığı açıklanmıştı. Ne var ki bilinen çalışmalar,
çabalar dar siyasi amaçlar uğruna yapıldığı için sonuç alıcı olamamış, kısa
süre sonra gündemden düşmüştür.
Bir
çok deneyden sonra HDP’nin bu yeni girişimi ile ilgili umutsuz ve negatif düşünen
Kürt çevreleri vardır, sosyal medyada ve internet sitelerinde yazılıp çizilen
çokşey görüyoruz. Bir kesim bilinçli olarak bu çabaları karalamaya çalışırken,
diğer bir kesim de haklı sebeplerden ötürü pek umutlu bakmıyor. Bu ikinci
kesime kısmen hak vermekle birlikte, Halk olarak bu derece önemsediğimiz bir çalışma
uğruna gösterilen çabaları mümkün mertebe cesaretlendirmekte fayda olduğunu
belirtmek istiyorum.
Ancak
Kürt Ulusal Birliği için çalışma yürütürken geçmiş pratiklerden ders çıkarmanın
çok çok önemli olduğunu tekrar vurgulamak lazım. Herşeyden önce bu çalışmalara irili-ufaklı,
tüm Kürt Örgüt, Parti ve Kurumları katmak gerekiyor. Hatta sadece Kürt değil,
Kürdistani tüm güçleri bu birliğe katmak lazım (Kürt, Asuri, Ermeni, Türkmen,
Arap, Türk vd.) Ayrıca tüm Kürdistani Aydın, Yazar ve Sanatçları da bu çalışmanın
içine çekip onlardan destek almak önemlidir. Yani bu çalışma sadece bir veya
birkaç Parti veya Örgütün hitap ettiği çevrelere yönelik yapılmamalıdır. Öyle
olursa sözkonusu çabalara yazık olacaktır.
Ulusal
Birlik toplumun tüm kesimlerini içine almak zorundadır, ideolojik ve siyasi
duruşu ne olursa olsun tüm parti, örgüt veya kurum içinde temsilini
bulabilmelidir. Ayrıca bireysel duruşu ne olursa olsun Kürt Halkının tüm aydın
ve düşünür kesimi bu çalışmaların bir parçası olarak görülmelidir. Esas
alınması gereken kıstas şu olmalı; Kürdistan Halkının özgürce ve hatta zamanı
geldiğinde bağımsız bir şekilde yaşamasından yana olup bu uğurda çaba sahibi
olmak. Bana göre bu yeterlidir, zaten bu kıstasa uygun davranan Parti, Örgüt,
Kurum ve Şahsiyetler düşmana hizmet etmez, etmemiş anlamına gelir.
Daha
önce bu amaçla yapılan çalışmaların sonuç vermemesindeki esas neden şu ;
yeterince kapsayıcı olmaması. PKK sadece kendine yakın duranların katılmasını
dayatmış, PDK ise daha çok kendine yakın olanların katılmasını isteyince sonuç
husran olmuştur. Dolayısıyla bu sefer yapılacak çalışma herkesi kapsamalıdır.
Kimsenin kimseyi redetme lüksü ve hakkı yoktur. Geçmişte hangi parti veya kurum
ile birlikte olunursa olunsun, bugün sözkonusu Ulusal Birlik ise katılması önünde
bir engel bulunmamalıdır. Hiçbir örgüt veya parti kendi siyasi ve ideolojik
duruşunu başkalarına dayatma hakkına sahip değildir, olmamalıdır.
HDP
bu çalışmayı başlatmakla bir sorumluluk üstlenmiştir, hakkını da vermelidir. Bu
noktada herkesten de destek istenmesi gerektigini belirtirken, Kürt Ulusal
Birliğini (Veya Kürdistan Ulusal Birliğini) isteyen herkesin de üzerine düşeni
yapması elzemdir.
Ahmet Gulabi
DERE
11.04.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder