Amed,
Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanları görevden alındılar. İkinci sınıf
demokrasilerde bile seçilmis birini görevden almak normal karşılanan birşey
değildir. Ancak burası Türkiye olunca herşey normaldir. Onun için de Türkiye
bir türlü normal bir ülke olamıyor.
Kürt
bölgelerindeki en büyük bu üç Büyükşehir Belediye Başkanını görevden almanın
anlaşılır tek sebebi vardır ; seçimle olmadı, kayumla belediyeleri
yönetip, oradan rant sağlamaktır.
Mardin
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün yaptığı açıklamalardan da anlaşılıyor
ki kayum olarak belediyelere atananlar har vurup harman savurmuşlar. Ne de olsa
orası kürt bölgeleri diyerek kimseden hesap da sorulmuyor.
Amed,
Van ve Mardin halkı bu kayumları nasıl belediye başkanı olarak görecek ?
Elbette onları sadece birer sömürge valisi gibi görecek. Ora halkından başka
birşey beklemek de mümkün değildir. AKP istediği kadar « teröre destek
verdiler » diye kendi basın ve yayın organlarında bağırsın, gerçeği
değiştiremez.
Eğer
Kürt-Türk kardeşliğinden bahsediliyorsa herşeyden önce AKP’nin bu
uygulamalarına karşı durulmalıdır, aksi halde kardeşlik-mardeşlik sözleri
fasafisodur.
Birileri
halen demokratik açılımdan bahsediyor, seçilmiş Belediye Başkanlarını görevden
alan bir rejimden nasıl bir demokratik açılım beklenir ? Bu sartlarda bunu
düşünmek bile tek başına absurd bir yaklaşımdır.
AKP’nin
bu siyasetine karşı HDP’li Milletvekili ve Belediye Başkanlarının yapmaları
gereken tek şey diplomatik ve lobi faaliyetleridir. Bildiğimiz gibi Türkiye
Avrupa Konseyi üyesidir, aynı zamanda Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Kongresi
üyesidir. Seçilmiş Belediye Başkanlarını görevden almak sözkonusu hem Konseyin
hem de Kongrenin ilkelerine terstir. Dolayısıyla bu kurumlar nezdinde ciddi bir
diplomatik ve informasyon faaliyeti yürütülerek kayum atama anlayışı teşhir edilmesi lazım. Sadece halkı sokağa
çağırmakla birşeyin başarılamayacağını bilmek gerek. Kitleleri sokağa dökerek
bir sonuç alınamaz. AKP’nin bundan etkilenmesi beklenmemelidir. Sürecin
gerektirdiği eylem ve çalışma tarzıyla cevap olmak gerekiyor. Kitleleri sokağa
çağırmak en kolay iş olup sonucu pek olmayan bir eylem tarzıdır. Özellikle
HDP'nin bu tarzdan vazgeçmesi önem arz ediyor.
Yanlış
analiz, kendini kandırma....
Kayum
atamalarının ardından HDP Genel Merkezi açıklama yaptı, « Bu saldırı Amed, Van
ve Mardin’e değil, Bursa´ya, Trabzon´a , Ankara´ya ve tüm Türkiye´ye
yapılmıştır....... » dendi.
Yanlışa
yanlış denmeli. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın Amed, Van ve Mardin Belediye
Başkanlarının görevden alınması Bursa, Ankara, Trabzon veya Türkiye´nin başka
bir iline yapılmış bir saldırı değildir. Bu direkt olarak Kürtlere, Kürtlerin
iradesine yapılmış bir saldırıdır. Bu açıklamada
görüldüğü gibi ne yazık ki HDP devletin siyasetini iyi okuyamıyor. Mantık bu
ise neden Türkler değil de sadece Kürtler sokağa çağırılıyor ? HDP olaya böyle
yaklaşıyorsa o zaman bugünki durumu kabulenmiştir, O zaman da « Boşuna
kürek salamaya gerek yok »
demek lazım geliyor !
HDP
tez elden mantığını değiştirmelidir, ona yapmamız gereken en iyi tavsiye budur
galiba !
Ahmet
Gülabi DERE
Strasbourg
/ 28.08.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder