24 Kasım 2019 Pazar

AMED, VAN, MARDİN

Amed, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanları görevden alındılar. İkinci sınıf demokrasilerde bile seçilmis birini görevden almak normal karşılanan birşey değildir. Ancak burası Türkiye olunca herşey normaldir. Onun için de Türkiye bir türlü normal bir ülke olamıyor.

Kürt bölgelerindeki en büyük bu üç Büyükşehir Belediye Başkanını görevden almanın anlaşılır tek sebebi vardır ; seçimle olmadı, kayumla belediyeleri yönetip, oradan rant sağlamaktır.

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün yaptığı açıklamalardan da anlaşılıyor ki kayum olarak belediyelere atananlar har vurup harman savurmuşlar. Ne de olsa orası kürt bölgeleri diyerek kimseden hesap da sorulmuyor.

Amed, Van ve Mardin halkı bu kayumları nasıl belediye başkanı olarak görecek ? Elbette onları sadece birer sömürge valisi gibi görecek. Ora halkından başka birşey beklemek de mümkün değildir. AKP istediği kadar « teröre destek verdiler » diye kendi basın ve yayın organlarında bağırsın, gerçeği değiştiremez.

Eğer Kürt-Türk kardeşliğinden bahsediliyorsa herşeyden önce AKP’nin bu uygulamalarına karşı durulmalıdır, aksi halde kardeşlik-mardeşlik sözleri fasafisodur.

Birileri halen demokratik açılımdan bahsediyor, seçilmiş Belediye Başkanlarını görevden alan bir rejimden nasıl bir demokratik açılım beklenir ? Bu sartlarda bunu düşünmek bile tek başına absurd bir yaklaşımdır.

AKP’nin bu siyasetine karşı HDP’li Milletvekili ve Belediye Başkanlarının yapmaları gereken tek şey diplomatik ve lobi faaliyetleridir. Bildiğimiz gibi Türkiye Avrupa Konseyi üyesidir, aynı zamanda Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Kongresi üyesidir. Seçilmiş Belediye Başkanlarını görevden almak sözkonusu hem Konseyin hem de Kongrenin ilkelerine terstir. Dolayısıyla bu kurumlar nezdinde ciddi bir diplomatik ve informasyon faaliyeti yürütülerek kayum atama anlayışı  teşhir edilmesi lazım. Sadece halkı sokağa çağırmakla birşeyin başarılamayacağını bilmek gerek. Kitleleri sokağa dökerek bir sonuç alınamaz. AKP’nin bundan etkilenmesi beklenmemelidir. Sürecin gerektirdiği eylem ve çalışma tarzıyla cevap olmak gerekiyor. Kitleleri sokağa çağırmak en kolay iş olup sonucu pek olmayan bir eylem tarzıdır. Özellikle HDP'nin bu tarzdan vazgeçmesi önem arz ediyor.

Yanlış analiz, kendini kandırma....

Kayum atamalarının ardından HDP Genel Merkezi açıklama yaptı, « Bu saldırı Amed, Van ve Mardin’e değil, Bursa´ya, Trabzon´a , Ankara´ya ve tüm Türkiye´ye yapılmıştır....... » dendi.

Yanlışa yanlış denmeli. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın Amed, Van ve Mardin Belediye Başkanlarının görevden alınması Bursa, Ankara, Trabzon veya Türkiye´nin başka bir iline yapılmış bir saldırı değildir. Bu direkt olarak Kürtlere, Kürtlerin iradesine yapılmış bir saldırıdır. Bu açıklamada görüldüğü gibi ne yazık ki HDP devletin siyasetini iyi okuyamıyor. Mantık bu ise neden Türkler değil de sadece Kürtler sokağa çağırılıyor ? HDP olaya böyle yaklaşıyorsa o zaman bugünki durumu kabulenmiştir, O zaman da « Boşuna kürek salamaya gerek yok »  demek lazım geliyor !

HDP tez elden mantığını değiştirmelidir, ona yapmamız gereken en iyi tavsiye budur galiba !

Ahmet Gülabi DERE
Strasbourg / 28.08.2019

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder